Dil ve Konuşma Terapisi Nedir
Düşünceyi sözle ifade etme işi olarak tanımlanan konuşma, insanoğlunun en temel ihtiyaçlarındandır. Bu alanda yaşanan sorunlarla ilgili dil ve konuşma terapi merkezleri hizmet vermektedir.
Dil ve konuşma terapisi nedir?
Kendini, duygu ve düşüncelerini ifade etme, karşısındaki insanla iletişim kurma, dünyayı anlama ve anlamlandırmayı sağlayan konuşmada yaşanacak sorunlar, bu temel ihtiyacın kesintiye uğramasına ve beraberinde pek çok ruhsal ve zihinsel soruna sebep olmaktadır.
Her yaş grubunda ortaya çıkabilecek olan dil ve konuşma bozukluklarına verilen özel eğitimin genel adı ‘Dil ve Konuşma Terapisi’dir.
YETİŞKİNLER İÇİN DİL VE KONUŞMA TERAPİSİ NEDİR
Kekemelik, hızlı ya da yavaş konuşma, artikülasyon bozuklukları, beyin hasarı, felç gibi rahatsızlıklar sonrasında bozulan konuşmanın iyileştirilmesi veya yeterli hale getirilmesi için verilen terapi hizmetleridir.
Dudak ve damak yarıklığı gibi durumlarda, yutma problemlerinde, konuşurken kısılan ses, ses ayarı bozukluğu, ses çatlaması, bazı harfleri söyleyememe ya da yanlış söyleme durumlarında da yine dil ve konuşma terapisine başvurulur. Tedavideki başarı, erken müdahale ile artırılabileceğinden sorun ihmal edilmemelidir.
ÇOCUKLAR İÇİN DİL VE KONUŞMA TERAPİSİ NEDİR
Üç dört yaşına gelmiş ve konuşması gecikmiş çocuklarda herhangi bir sağlık probleminin varlığı araştırılıp fiziksel bir sorun tespit edilmediğinde dil ve konuşma terapisine başlanır. Kekemelik sorunu yaşayan, sesleri yanlış şekilde söyleyen ya da birbirinin yerine kullanan fonolojik bozukluğu olan çocuklar için de dil ve konuşma terapisi uygulanır. Down sendromlu, otizmli çocuklar içinse dil ve konuşma terapisi elzemdir.
Özellikle çocuklar için, dilde ve konuşmada yaşanan sorunları zamana bırakmak, kendi kendine düzelir demek, sorunu ertelemek ve daha kötü hale getirmekten başka bir şeye sebep olmaz. Erken tedavi, yüz güldürücü sonuçlara sebep olur.
Terapiye ihtiyaç duyanlar açısından dil ve konuşma terapisi nedir diye bakarsak, kişinin yaşam kalitesini, kuracağı iletişimin yeterliliğiyle kendine duyacağı özgüveni yükselten ve bu yöndeki memnuniyetsizliğini, mutsuzluğunu ortadan kaldıran terapidir.
KONUŞMA BOZUKLUKLARI BELİRTİLERİ
Çocuğunuz, bebeklik döneminde geçirmesi gereken bu dönemlerden birine takılıp kalırsa veya o aşamalardan birine geri dönüş yaparsa, onda gecikmiş konuşma bozukluğu görülür. Gecikmiş konuşmada hiç konuşmama veya sözcük dağarcığının birkaç kelimeden oluşması, ifade güçlüğü, anlamlı cümleler kuramama gibi özellikler görülebilir. Gecikmiş konuşma, genellikle zihinsel ve işitme yetersizlikler, ciddi sağlık problemleri ve şiddetli aile içi çatışmalarla beraber görülür.
Konuşma bozukluklarının bazıları; konuşma organlarının bazı yetersizliklerinden kaynaklanabilir. (Dudak damak yarıklığı, diş problemleri, dilaltı bağının uzun olması, çene kasları, sinir sistemi zedelenmeleri, görme ve işitme yetersizliği, zihinsel yetersizlik gibi.)
Bazı konuşma bozukluklarında, konuşma organları normal gelişimde olduğu halde, konuşma görevlerini gereği gibi yapamamaktadırlar. Bunu etkileyen bazı faktörler vardır:
• Evde konuşulan dilin niteliğinin bozuk olması.
• Yabancı dil kullanılması.
• Model olacak kişilerin azlığı.
• Yanlış öğrenmeler ve alışkanlıklar.
• Uyum problemleri.
• İçe kapanıklık.
• Ekonomik ve göç sorunları.
• Diğer duygusal sorunlar.
• Sevgi ve şefkat ihtiyaçlarının karşılanmaması-doyurulmaması.
• Kaza ya da benzeri şoklar.
• Dilin sürekli tartışma aracı olarak kullanıldığı huzursuz ortamlar.
• Çocuğa kendini ifade etme fırsatını vermeden ihtiyaçlarının yerine getirildiği ortam ve tutumlar.
• İlgisizlik.
• Sözlü uyarıcı bakımından yetersiz bir çevrede büyüme gibi faktörler çocuğun dil gelişimini etkileyen, geciktiren faktörlerdir.
Dil gelişimini nasıl desteklersiniz?
Çocuklarda dil gelişimini desteklemek için yapılacak çok şey vardır.
• Daha ilk hece ve sesleri çıkartmaya başladığında söylediği sesleri ona tekrarlatabilirsiniz.
• Onunla sık sık konuşmalısınız.
• Konuşurken cümleleri kısa ve basit tutmalısınız.
• Yaşına uygun şarkılar, tekerlemeler söylemelisiniz ve söyletmelisiniz.
• Çeşitli parmak oyunlarına başvurabilirsiniz. (Anaokullarında oldukça sık kullanılır.)
• Yaşına uygun hikayeler anlatmalı ya da okumalısınız.
• Kitapların resimlerine bakmalı ve onlarla ilgili sorular sormalısınız. Resimleri siz de anlatabilirsiniz.
Yapacağınız bu etkinliklerin tümü tek başına yeterli değildir. Sizin de çocuğunuzla nasıl bir iletişime gireceğiniz konusunda yeterli bilgiye sahip olmanız çok önemlidir. Çocuğunuzun konuşmalarına yetişkinlerin sözel tepkileri, çocuk açısından çok önemlidir. Çocuğunuz konuşmalarına yanıt aldıkça, kendilerine olan güvenleri artar ve daha fazla cesaretlenir. Ona karşı doğru dinleme ve doğru iletişim yöntemlerini kullanmanız, özellikle 1,5–3 yaş arasındaki çocuğunuzun sadece dil gelişimlerini değil, her yönden gelişimlerini destekleyecektir.